Hangi Genç ve Dinamik Nüfus ?
- Abdulkerim Diktaş
- 18 Kas 2018
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Nis 2019
Bir ülkeyi güçlü kılan en büyük faktör genç, dinamik, düşünen ve üreten insan kaynağıdır. Ekonomik, askerî, siyâsi ve stratejik güç faktörleri bundan sonra gelir. Bununla birlikte genç ve dinamik nüfus, bir ülkenin gelecek vaadedebilirliğinin önemli parametrelerinden biridir.
Bugün Türkiye, genç ve dinamik nüfus yapısıyla dünya çapında câlib-i dikkat bir ülke konumunda. 2017 Eurostat ve Tüik verilerine göre Türkiye’nin genç nüfusu, 20 Avrupa Birliği ülkesinin genç nüfusundan daha fazla. Ülkemizdeki genç nüfusun toplam nüfusa oranı yaklaşık % 17 iken, bu oran Avrupa Birliği’nde % 10 dolaylarında. Sadece rakamlara ve istatistik verilerine bakacak olursak, gelecek vaadetmede tablonun ülkemiz lehine olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ancak gel gelelim madalyonun öteki yüzüne !
Mühim olan nicelik değil, nitelik !
Mevzu-u bahis olan genç ve dinamik nüfustan kasıt, nitelikli genç ve dinamik bir nüfus !
Ülkemiz, nitelikli genç ve dinamik nüfus konusundaki zenginliğini/avantajını muhafaza etmede ve geliştirmede maalesef gün geçtikçe daha kötü bir noktaya doğru sürükleniyor. İlköğretim kademelerinden yükseköğretim kademelerine kadar geniş bir yelpazede fikir ve proje üreten genç nüfusun varlığı günden güne azalıyor. Akademik başarı düzeyleri hızlı bir şekilde düşerken, kitap okuma oranları yerlerde sürükleniyor.
İPSOS Araştırma Şirketi’nin 2016 senesinde yürüttüğü araştırma sonuçlarına göre ülkemizin % 39’u ömründe hiç kitap okumamış.
Tüik verilerine göre ise kitap okumak, Türkiye insanının ihtiyaç listesinin 235. sırasında yer alıyor ve Türkiye insanı 24 saatin 6 saatini televizyon ve 4 saatini internet için ayırırken, sadece 1 dakikasını kitap okumak için ayırıyor.
Avrupa Birliği’nde kitap okuma oranı % 21’i bulurken, bu oran ülkemizde % 0.01.
Dünya kitap okuma sıralamasında 86. sıradayız ve fakat okuduğumuz kitapların % 65’i “aşk” temalı.
Japonya’da kişi başına düşen yıllık kitap sayısı 29 iken, ülkemizde 9 kişiye 1 kitap düşüyor.
Peki, niceliğiyle övündüğümüz genç ve dinamik nüfusumuz vaktini nasıl geçiriyor da bu acınası verilerin ortaya çıkmasına çanak tutuyor ?
İlmî birikimine ve sosyal gözlemlerine güvendiğim çokça insandan da teyit ettiğim üzere gençlerimiz vakitlerinin çoğunu sosyal medya platformlarında hebâ ediyor.
Facebook’la başlayıp Twitter’la devam eden, İnstagram’dan süzülüp Periscope’un içinden geçen, Scorp ve Snapchat yetmiyormuşçasına Tiktok’ta zirve yapan bir sosyal medya mutantı gençlikten ve gelecekten bahsediyoruz !
Bırakın düşünmeyi, sorgulamayı, üretmeyi; bir araya geldiklerinde ellerindeki ekranlardan kafalarını kaldırıp gündelik konulardan muhabbet etme kabiliyetini dahî kaybetmiş bir gençlikten ve gelecekten bahsediyoruz !
İşin daha da acınası kısmı, sosyal medya platformlarında orijinal içerik üretme yetisi de yitirilmiş durumda. Bu yüzden anlamsız şeylerin kötü taklidini yapan bolca mukallid ve playback cambazı tipler türedi.
Gerek karakterleri, gerek yaşam tarzları ve gerekse entelektüel bilgi durumları açısından zerre kadar bir boşluğu dolduramayacak insan tipleri “sosyal medya fenomeni” kimliğiyle karşımıza çıkıyor ve gençlerimizi ve çocuklarımızı âdeta morfinliyor/uyuşturuyor/zehirliyor. Akademisyen bir profesörün 1 yılda kazanabileceği rakamları 1 ayda kazanarak gençlere “idol” olan bu tipler, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı cehâletin karanlık dehlizlerinde pusulasız bırakıyor.
Gelişimlerine katkı sağlaması açısından çocuklarınıza nezaman bir Youtube videosu seyrettirmek isteseniz, öncesinde bir Tiktok tiplemesine veya kişiliksiz bir “sosyal medya fenomeni”nin ciddiyetsiz içeriğine maruz kalıyorsunuz.
Facebook, Twitter, İnstagram, Youtube, Periscope, Scorp, Snapchat, Tiktok ve diğerleri !
Vakitlerinin çoğunu sosyal medya platformlarında çarçur eden bir gençliğin son zamanlarda içine saplandığı bataklıklar !
Genç kardeşim !
Ülkenin kalkınmasına, gelişmesine, ilerlemesine ve aydınlık bir geleceğe katkı sunmak için;
Kendini muhafazakâr/mukaddesatçı biri olarak tanımlıyorsan eğer; inandığın Kur’an vakti hebâ etmeme, çalışma, üretme, aklı faal bir şekilde kullanma ile ilgili yüzlerce âyet barındıyıor. Aç, oku ve hayatına tatbik et !
Kendini milliyetçi biri olarak tanımlıyorsan eğer; gerçek vatanperverliğin kendini geliştirmek, çalışmak, düşünmek ve üretmek olduğunu bil, bunları hayatına tatbik et !
Kendini Atatürkçü biri olarak tanımlıyorsan eğer; Gençliğe Hitabe’yi aç, defaatle oku ve oradaki her bir değeri hayatına tatbik et !
Kendini solcu biri olarak tanımlıyorsan eğer; sol ideolojinin çalışmaya, bilgiye, üretmeye ve kollektif akla verdiği kıymetleri öğren ve hayatına tatbik et !
Ve fakat;
Vaktini ve gençliğini sosyal medya platformlarında ve ciddiyetsiz sanal içeriklerin kıskacında hebâ etme, israf etme, tüketme.
Vesselâm...

Comments